11.03.2024
8 Mart Dünya Kadınlar Günü İKÇÜ’de Bir Dizi Etkinlikle Kutlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü bir dizi etkinlikle kutladı
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Sergisi Açıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi tarafından Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu fuaye alanında düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Sergisinin açılışı İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve Prof. Dr. Muhsin Akbaş ile Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, akademik ve idari personel ile öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. Sergi hakkında bilgi veren Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, İKÇÜ’lü akademisyen ve öğrencilerden 24 sanatçının 33 eserinin yer aldığı sergide yağlı boya, sulu boya ve akrilik boya çalışmalarının yanı sıra dijital fotoğraf uygulamalarının da bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Salman, “Kadınları yılın sadece bir gününde anmak elbette yeterli değil, kıymetlerinin her zaman bilinmesi gerekir. Biz bu sergiyi, sembolik olarak kadınları anmak üzere hazırladık” dedi.
“Kadın ve Aile: 6284 Sayılı Kanun ve Uygulamaları” Programı Düzenlendi
Sergi açılışının ardından Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda, Çiğli Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde görevli Psikolog Ceren Erdur’un konuk konuşmacı olarak yer aldığı “Kadın ve Aile: 6284 Sayılı Kanun ve Uygulamaları” konulu bir program düzenlendi. Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Kadın ve Aile Çalışmaları Topluluğu tarafından düzenlenen programa İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve Prof. Dr. Muhsin Akbaş ile Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Medeniyetimizde Kadın ve Erkek Bir Bütünün Parçaları
Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, tarihimizde ve medeniyetimizde kadın ve erkeğin bir bütünün parçaları olarak algılandığına vurgu yaparak; kadına yönelik şiddet olaylarına dair spesifik örnekler ve kadınların hayatın içinde yer almaları gerektiğine ilişkin söylemler üzerinden kadını güçlendirme çalışmalarının bütünlüğü bozduğunu ve ailenin zayıflaması gibi bir olguyla karşı karşıya kalındığını belirtti. Konunun aile kavramı ekseni etrafında araştırılmasının ve değerlendirilmesinin önemine değinen Prof. Dr. Bulduklu, “Bu programın “Kadın ve Aile” başlığı altında düzenlenmesini önemli buluyorum. Kadını eleştiren ve değersizleştiren pek çok unsuru ötelememiz gerekiyor. Bunların başında da medyanın yer aldığını görüyoruz. Medyada yer alan ve toplumun büyük bir kesiminin ekran başında olduğu gündüz ve akşam kuşağı programlarında kadının değersizleştirilerek farklı biçimlerde sunulduğuna şahit oluyoruz. Bunlara bir şekilde müdahale edilip toplumun, ailenin ve kadının korunması gerekiyor. Bu çerçevede, kadınların toplumdaki rollerini gerçekçi ve kültür ve medeniyetimize uygun bir zeminde ele alan yasal mevzuat ve düzenlemelerin oluşturulması hem de farkındalık yaratan programların arttırılması gerekiyor. Programın düzenlenmesinde emeği geçen kadın arkadaşlarımıza, öğrenci topluluğumuza ve Sanat ve Tasarım Fakültemize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Tek Bir Gün Değil, Tüm Günler Kadınlarımızın Olsun
Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit ise, “Tek bir gün değil, tüm günler kadınlarımızın olsun” diyerek, 8 Mart’ın kadınların imkanlardan eşit bir şekilde yararlanmaları ve tercih ettikleri alanlarda hak ettikleri fırsatların kendilerine sağlanması adına verilen çabayı simgelediğini belirtti. Kadınlara dair meselelerin tek bir güne sığdırılacak, tek bir başlık altında konuşulacak meseleler olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yiğit, Kadın konusunun bir cinsiyetin de değil, toplumun meselesi olduğunu dile getirdi. Ülkemizde aileyi korumak, kadına şiddeti önlemek ve kadın hakları konusunu ele almak üzere atılan adımların ve yasal düzenlemelerin tarihsel gelişimi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yiğit, yalnızca kadına değil her türlü canlıya karşı yapılan şiddetin engellenmesi gerektiğini ve bunun da salt yasalarla mümkün olmadığını, tüm hizmet kurum ve kuruluşlarının bu konuda eşgüdümlü çalışmalar yapmaları gerektiğini söyledi.
6284 Sayılı Kanun Yalnızca Kadınları Kapsamıyor
Çiğli Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde görevli Psikolog Ceren Erdur “Kadın ve Aile: 6284 Sayılı Kanun ve Uygulamaları” başlıklı konuşmasında fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve siber şiddet şeklindeki kadına yönelik şiddet türlerine değinerek 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun yalnızca kadınları kapsamadığını belirtirken, “6284 sayılı kanun ailenin korunması kapsamında her türlü şiddeti kapsıyor. Kadına yönelik şiddet cinsiyet temelli olduğu için kanunda alt parantez olarak geçer. Bu ifadeyi çok kıymetli buluyorum. Çünkü bazen yanlış bilgilendirilmelerle sadece tedbir kararı isteyebilenler kadınlarmış gibi bir algı oluşturuluyor. Bu algıyı kırmamızın da çok önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da sadece kadınlara değil, şiddet mağduru olan tüm bireylere hizmet verdiğini aktaran Erdur, bakanlığın Şiddet İzleme ve Önleme Merkezi (ŞÖNİM), Kadın Konukevleri ve Sosyal Hizmet Merkezi (SHM) Şiddetle Mücadele İrtibat Noktalarında şiddete uğramış ve uğrama riski bulunan bireylere yönelik çalışmalar yaptığını anlattı. Psikolog Erdur, “ŞÖNİM’ler rehberlik, danışma, yönlendirme hizmetleriyle birlikte başvuranların ihtiyaç duydukları konularda güçlendirici ve destekleyici hizmetler de veren ve 7/24 çalışan merkezler. ŞÖNİM’lere başvurular kolluk kuvvetleri aracılığıyla, Alo 183 hattı, CİMER ve basında yer alan haberler yoluyla olabiliyor. Ayrıca aile mahkemeleri ve savcılıklar kanalıyla ve kamu kurumlarının ihbarıyla şiddete maruz kalmış kadın ve çocuklarla ilgili bildirimler geliyor ve değerlendirmeleri yapılıyor. Bu merkezlerde hem eğitim ve mesleki destek hem ekonomik destek hem hukuki müdahale ve yönlendirme hem de sağlık, psikososyal ve psikolojik destek hizmetleri veriliyor. Benimde görev yaptığım Sosyal Hizmet Merkezi (SHM) Şiddetle Mücadele İrtibat Noktalarında ise çocuk, genç, kadın, erkek, engelli ve yaşlılara rehberlik ve danışmanlık hizmeti veriliyor” şeklinde konuştu. Sadece kadınların kullanabildiği bir uygulama olan Kadın Acil Destek İhbar Sistemi (KADES) ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının şiddete yönelik genel ihbar hattı olan ALO 183 hakkında bilgi veren Erdur, ŞÖNİM’e gelen vaka örneklerini anlatarak konuşmasını noktaladı.
Dünya Kadınlar Günü Özel Konseri Düzenlendi
Program öncesinde Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü ile Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Dünya Kadınlar Günü Özel Konseri düzenlendi. Kültür Bakanlığı İzmir Klasik Türk Müziği Korosu Ses Sanatçısı Eda Özay Narlıoğlu’nun solistliğini yaptığı, İKÇÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özden’in kanunda, Doç. Dr. Serkan Çelik’in ritimde, Doç. Dr. Cem Çırak’ın yaylı tanburda, Doç. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin udda yer aldığı konserde sevilen klasik müzik eserleri seslendirildi.